Comparative superlative farkı nedir?
Comparative superlative farkı nedir? Bu formlar normal sıfatları dinamik derece ifadelerine dönüştüren dilin süper kahramanlarıdır. Bu formları iyice anlamak, dilsel gücü ortaya çıkarmaya benzer, İngilizce’de ustalaşmanız için çok önemlidirler.
Comparative formlar, iki şeyi karşılaştırırken güvenilir yardımcılarınızdır. Hangisinin daha fazla veya daha az belirli bir kaliteye sahip olduğunu göstererek açıklamalara derinlik katarlar. Sadece “-er” ekleyin ya da sıfattan önce ‘more’ kullanın, işte bu kadar! (Daha ile) Karşılaştırma yapıyorsunuz. Örneğin ‘bigger’, ‘faster’, ‘more beautiful’ veya ‘more interesting’ iki varlık arasındaki farkları vurgulayan karşılaştırma formlarıdır. Daha büyük, daha hızlı, daha güzel, daha ilgi çekici.
Örneğin: The car is faster than the bicycle.
(Araba bisikletten daha hızlıdır.)
Diğer taraftan, superlative formlar, karşılaştırmanın taç mücevherleridir ve üç veya daha fazla şey arasındaki kalitenin aşırı derecesini vurgular. Bu formlarda sıfattan önce “-est” veya “most” kullanılır, bu da onu en üst düzeye çıkarır. Bir gruptaki belirli bir özelliğin zirvesini vurguladığınız ‘tallest’, ‘fastest’, ‘most beautiful’ veya ‘most interesting’ gibi düşünün. En uzun, en hızlı, güzel, en ilgi çekici.
Örneğin: Mount Everest is the tallest mountain in the world.
(Everest Dağı dünyanın en yüksek dağıdır.)
İki dağın karşılaştırıldığını hayal edin: biri diğerinden daha yüksek. Bu (comparative) karşılaştırmalıdır. Ancak bölgedeki en yüksek dağdan bahsettiğinizde, bu (superlative) en iyisidir.; üstünlüğün zirvesidir.
Bu formlara hakim olmak sadece İngilizce’nin dilbilgisi ile alakalı değildir; dili ustaca kullanmak ile de ilgilidir. Comparative and Superlative, açıklamalara hayat verirler, çevremizdeki dünyayı algılama ve kavrama şeklimizi şekillendirirler.
💡 İlginizi Çekebilir: İngilizce’de aynı fikirde olduğunuzu nasıl belirtirsiniz?
Comparative ve Superlative Cümlede Kullanımı
Aşağıda yer alan örnekler ile birlikte bu formların kullanımlarını daha iyi pekiştirin.
She is more talented than her sister. |
Kardeşinden daha yetenekli. |
She is the most talented singer in the group. |
Grubun en yetenekli şarkıcısıdır. |
This book is more interesting than the one I read last week. |
Bu kitap geçen hafta okuduğum kitaptan daha ilgi çekici. |
That movie was the most interesting film I’ve seen all year. |
Bu film tüm yıl boyunca izlediğim en ilginç filmdi. |
The red dress is prettier than the blue one. |
Kırmızı elbise mavi olandan daha güzel. |
Antarctica is the coldest continent on Earth. |
Antarktika dünyanın en soğuk kıtasıdır. |
🍃 Tasarım ve yönetim bir arada! En iyi hizmeti şimdi en iyi fiyata satın alın. Kolayca profesyonel bir web sitesine sahip olun. Daima güncelleme ve yedekleme. Bir şeyler mi değişmeli? Bir tık. ✨️