İngilizce’de Extraordinary ne demek? Extraordinary belirli bir alanda dikkate değer, istisnai veya özellikle yetenekli bir şey veya kişiyi tanımlamak için kullanılan çok yönlü bir kelimedir. “Extraordinaire” kelimesi İngilizce’ye Fransızca‘dan geçmiş olup “olağanüstü” veya “dikkate değer” gibi anlamlara gelir. “Extraordinaire” genellikle bir şeyi veya birisini belirli bir alanda olağanüstü, göze çarpan ya da özel yetenekli olarak tanımlamak için sıfat olarak kullanılır. Cümlede kullanımı için aşağıda yer alan örnekleri inceleyebilirsiniz: Cümlede nasıl kullanılır?
“She has an extraordinaire talent for playing the piano.”
“Piyano çalmada olağanüstü bir yeteneği var.”
“The view from the mountaintop was extraordinary.”
“Dağın tepesinden manzara olağanüstüydü.”
“The athlete’s performance was truly extraordinary; he broke the world record by a huge margin.”
“Sporcunun performansı gerçekten olağanüstüydü; dünya rekorunu büyük bir farkla kırdı.”
“The fashion designer’s creativity was extraordinaire; he created some of the most unique designs.”
“Moda tasarımcısının yaratıcılığı olağanüstüydü; en benzersiz tasarımlardan bazılarını o yarattı.”
“That was an extraordinaire meal.”
“Bu olağanüstü bir yemekti.”
“The amount of support we received was extraordinary.”
“Aldığımız destek miktarı olağanüstüydü”
“The team made an extraordinaire effort to win the championship.”
“Takım şampiyonluğu kazanmak için olağanüstü bir çaba gösterdi.”
“It’s not every day that you see such an extraordinary sunset.”
“Böylesine olağanüstü bir gün batımı her gün görülecek bir şey değildir.”
“The company’s profits this quarter were nothing short of extraordinary.”
“Şirketin bu çeyrekteki karı olağanüstüydü.”
“The food at that restaurant was extraordinaire; I’ve never tasted anything like it before.”
“O restorandaki yemekler olağanüstüydü; daha önce hiçbir şeye benzer bir şey tatmamıştım.”
“The concert last night was truly extraordinary; the music was amazing.”
“Dün geceki konser gerçekten olağanüstüydü; müzik harikaydı.”
“The artwork in this gallery is absolutely extraordinaire; I’m blown away by the talent on display.”
“Bu galerideki sanat eserleri kesinlikle olağanüstü; sergilenen yetenek beni büyülüyor.”