İngilizce Yer Edatları Nelerdir?

İngilizce yer edatları nelerdir? Hangi kelimeler yer edatları olarak kullanılırlar? Cümle içerisinde nasıl kullanılırlar? İngilizce’de yer edatları isimlerden önce kullanılırlar. İngilizce’de yer edatlarının cümle içinde nasıl kullanıldıklarını öğrenmek için aşağıda bulunan örneklere gelin bir göz atalım.

Sık Kullanılan İngilizce Yer Edatları

• In: İçinde
• Into: İçine Doğru
• Behind: Arkasında
• In Front Of: Önünde
• Under: Altında
• Beside: Yanında
• On: Üstünde
• Above: Tepesinde
• Near: Yakınında
• Between: Arasında
• Right Next to: Hemen Yanında
• Outside: Dışında
• Through: İçinden
• Among: Arasında
• Into: İçine Doğru
• Directly: Dosdoğru
• At: Orada
• Over: Üzerinde

İngilizce “In” ve Into” ne demek? Kullanımı

• In: İçinde
• Into: İçine Doğru

The dog ran and jumped in the lake to fetch the ball.	Yazın, okyanusta yüzmeye bayılırım.
She walked into the park, enjoying the fresh air and the beautiful scenery.	Arka planda çok fazla gürültü olduğu için seni net olarak duyamıyorum.
The children climbed up in the tree to get a better view of the playground.	En sevdiğim kitap “Gurur ve Önyargı”dır ve her yıl en az bir kez okurum.

İngilizce “Behind” ne demek? Kullanımı

• Behind: Arkasında, Ardında

The cat is hiding behind the couch.	Kedi koltuğun arkasında saklanıyor.
He walked behind the group, quietly observing their conversation.	O, sessizce sohbetlerini gözlemlemek için grubun arkasından yürüdü.
The car behind us honked loudly, urging us to move faster.	Arkamızdaki araba kornaya basarak bizi daha hızlı gitmeye teşvik etti.

İngilizce “In Front Of” ne demek? Kullanımı

• In Front Of: Önünde

The children are playing in front of the house.	Çocuklar evin önünde oynuyor.
The car stopped in front of the traffic light.	Araba trafik lambasının önünde durdu.
She stood in front of the mirror, practicing her speech for the presentation.	O, sunum için konuşmasını çalışırken aynanın önünde durdu.

İngilizce “Under” ne demek? Kullanımı

• Under: Altında

The parade marched in front of the crowd, displaying colorful floats and costumes.	Geçit töreni renkli platformlar ve kostümler sergileyerek kalabalığın önünden geçti.
She nervously stood in front of the audience, preparing to give her speech.	Heyecanla izleyicilerin önünde durdu ve konuşmasını yapmak için hazırlandı.
The bus stopped in front of the museum.	Otobüs müzenin önünde durdu.

İngilizce “Beside” ne demek? Kullanımı

• Beside: Yanında

The cat sat beside the window, watching the birds outside.	Kedi pencere yanında oturdu, dışarıdaki kuşları izledi.
I always sit beside my best friend in class.	Derslerde her zaman en iyi arkadaşımın yanında otururum.
The flowers were planted beside the fence.	Çiçekler çit yanına dikildi.

İngilizce “On” ne demek? Kullanımı

• On: Üstünde, Üzerinde

She placed the book on the table.	O, kitabı masanın üzerine koydu.
The cat jumped on the bed and started to nap.	Kedi yatağa atladı ve uykuya dalmaya başladı.
The bird landed on the branch and started to sing.	Kuş dalın üzerine kondu ve şarkı söylemeye başladı.

İngilizce “Above” ne demek? Kullanımı

• Above: Üzerinde, Tepesinde

The sun is above the clouds.	Güneş bulutların üzerinde.
The airplane flew above the city.	Uçak şehrin üzerinden uçtu.
The eagle soared above the mountaintops.	Kartal dağ tepelerinin üzerinde süzüldü.

💡 Belki yardımcı olabilir above ve over arasındaki fark nedir?

İngilizce “Near” ne demek? Kullanımı

• Near: Yakınında

The park is near the library.	Park kütüphaneye yakın.
I live near the city center.	Şehir merkezine yakın yaşıyorum.
The store is located near the train station.	Mağaza tren istasyonuna yakın bulunuyor.

İngilizce “Between” ne demek? Kullanımı

• Between: Arasında

The bank is located between the post office and the supermarket.	Banka, postane ile süpermarket arasında yer alıyor.
I sat between my friends at the movie theater.	Sinema salonunda arkadaşlarımın arasında oturdum.
The town is situated between two mountains.	Kasaba, iki dağ arasında yer almaktadır.

İngilizce “Right Next To” ne demek? Kullanımı

• Right Next To: Hemen Yanında

The coffee shop is right next to the bookstore.	Kahve dükkanı, kitapçının hemen yanında.
My office is located right next to the elevator.	Ofisim asansörün hemen yanındadır.
The restaurant is right next to the movie theater.	Restoran, sinema salonunun hemen yanındadır.

İngilizce “Outside” ne demek? Kullanımı

• Outside: Dışında

I waited outside the store for my friend.	Arkadaşım için mağazanın dışında bekledim.
The children were playing outside the school.	Çocuklar okulun dışında oynuyorlardı.
We enjoyed a picnic outside the city.	Şehrin dışında piknik yapmaktan keyif aldık.

İngilizce “Through” ne demek? Kullanımı

• Through: İçinden, Gitmek, Geçmek (Başından sonuna kadar.)

The hikers walked through the forest to reach the mountain top.	Yürüyüşçüler dağın zirvesine ulaşmak için ormanın içinden yürüdüler.
The car drove through the tunnel to get to the other side of the mountain.	Araba, dağın öbür tarafına gitmek için tünelden geçti.
The train passed through the small town on its way to the city.	Tren, şehre giderken küçük kasabadan geçti.

İngilizce “Among” ne demek? Kullanımı

• Among: Arasında

The child was playing among the toys on the floor.	Çocuk, yerdeki oyuncaklar arasında oynuyordu.
The flowers stood out among the green leaves.	Çiçekler, yeşil yapraklar arasında öne çıkıyordu.
The book was hidden among the other books on the shelf.	Kitap, raftaki diğer kitapların arasına gizlenmişti.

İngilizce “Directly” ne demek? Kullanımı

• Directly: Dosdoğru, Direkt.

The post office is directly across from the library.	Postane, kütüphanenin tam karşısında.
The hotel is directly next to the beach.	Otel, plajın hemen yanında.
The restaurant is directly in front of the park.	Restoran, parkın tam karşısında.

İngilizce “At” ne demek? Kullanımı

At: Bulunma Durumu

I’ll meet you at the entrance of the mall.	Seninle AVM’nin girişinde buluşacağım.
She is waiting for the bus at the stop.	Otobüs durağında otobüsü bekliyor.
He was sitting at the desk and working on his computer.	O, masanın başında oturuyor ve bilgisayarında çalışıyordu.

İngilizce “Over” ne demek? Kullanımı

The plane flew over the mountains.	Uçak, dağların üzerinden uçtu.
She jumped over the puddle to avoid getting wet.	Islanmamak için su birikintisinin üstünden atladı.
The cat climbed over the fence to enter the garden.	Kedi bahçeye girmek için çitin üzerinden tırmandı.

🍃 Tasarım ve yönetim bir arada! ​En iyi hizmeti şimdi en iyi fiyata satın alın. Kolayca profesyonel bir web sitesine sahip olun. Daima güncelleme ve yedekleme. Bir şeyler mi değişmeli? Bir tık. ✨️