İngilizce’de at nerede kullanılır?
İngilizce’de at nerede kullanılır? İngilizce at ne demek? Yeni bir dil öğrenmek heyecan verici bir yolculuk olabilir, ancak genellikle kendi zorluklarıyla birlikte gelir. İngilizce öğrenenler için edatları anlamak, dilin hakimiyeti için kritik bir adımdır. Özellikle günlük yaşantıda pek çok yerde kullanılan at genellikle orada anlamında kullanılır. Ancak bununla da sınırlı değildir.
İngilizce’de at nasıl kullanılıyor gelin birlikte inceyelim:
Konum Durumlarında: At kelimesinin temel kullanımlarından biri belirli bir konumu ifade etmektir. Bir yer, bir etkinlik veya bir zaman noktasından bahsediyorsanız, ‘at’, bir şeyin nerede olduğunu belirtmede yardımcı olur.
Örneğin: I am at the library. (Kütüphanededeyim)
Zaman Durumları: ‘At’, belirli bir zaman noktasını ifade etmek için sıkça kullanılır.
Örneğin: I’ll meet you at noon. (Seni öğle vaktinde buluşacağım.)
Faaliyetler ve Etkinliklerde: ‘At’, belirli faaliyetleri veya etkinlikleri tanımlamak için kullanılır:
Örneğin: I am good at playing the guitar. (Gitar çalmada iyiyim.)
Yön Belirtme: ‘At’, özellikle akademik veya profesyonel bağlamda bir yönu veya odak noktasını açıklamak için kullanılır:
Örneğin: I am skilled at problem-solving. (Sorun çözme konusunda yetenekliyim.)
Gruplar veya Toplantılar: Grupları, partileri veya toplantılarda bulunduğunu belirtmek için genellikle ‘at’ kullanılır:
Örneğin: I met her at a conference. (Onunla bir konferansta tanıştım.)
At ifadesi, konum, zaman, etkinliklerleri belirtmek için kullanılır.
💡 Belki yardımcı olabilir: İngilizce’de negatif soru cümleleri nasıl kurulur?
Cümlede Kullanımı: İngilizce at kullanımı için aşağıda yer alan örneklere göz atabilirsiniz:
| I’ll meet you at the coffee shop for a quick catch-up. |
| Hızlı bir buluşma için seni kafede karşılayacağım. |
| Please submit your report at the end of the day. |
| Lütfen raporunu günün sonunda teslim et. |
| We usually have dinner at home with our family. |
| Genellikle akşam yemeğini ailemizle evde yeriz. |
| Let’s meet at the park and enjoy the sunny weather. |
| Parkta buluşalım ve güneşli havanın tadını çıkaralım. |
| The concert is at 8 PM tonight; don’t be late! |
| Konser bu akşam saat 8’de; geç kalmayın! |
| She excels at playing the piano with great passion. |
| O, büyük bir tutkuyla piyano çalmada mükemmel. |
| I am not good at solving math problems quickly. |
| Hızlı bir şekilde matematik problemlerini çözmede iyi değilim. |
| They will arrive at the airport early in the morning. |
| Sabah erken saatlerde havaalanına varacaklar. |
| Our team is skilled at adapting to new challenges. |
| Takımımız, yeni zorluklara uyum sağlamada beceriklidir. |
| I enjoy reading a good book at bedtime. |
| İyi bir kitap okumayı yatmadan önce severim. |
