İngilizce’de The local scene ne demek? Cümlede nasıl kullanılır? “The locaI scene”, belirli bir coğrafi bölgede meydana gelen kültürel veya sanatsal faaliyeti ifade eder. Müzik, sanat, edebiyat, film, tiyatro ve daha fazlasını içerebilir. Bir topluluğun kimliğini ve kültürel manzarasını şekillendirmede önemli ve etkilidir.
The local scene, Türkçe’ye “yerel sahne” olarak çevrilebilir. Belirli bir coğrafi bölgede, örneğin bir şehir veya bölge içinde meydana gelen kültürel veya sanatsal faaliyeti ifade etmek için İngilizce’de yaygın olarak kullanılan kültürel bir terimdir. Cümlede kullanımı nasıldır?
Have you checked out the locaI music scene lately? There are some great bands playing at the downtown clubs.
Son zamanlarda yerel müzik sahnesine baktın mı? Şehir merkezindeki kulüplerde harika gruplar çalıyor.
I love being a part of the locaI writing scene. It’s a great way to connect with other writers and share ideas.
Yerel yazı sahnesinin bir parçası olmayı seviyorum. Diğer yazarlarla bağlantı kurmak ve fikirler paylaşmak için harika bir yol.
The locaI art scene is really flourishing, with new galleries popping up all over town.
Yerel sanat sahnesi gerçekten gelişiyor, şehir genelinde yeni galeriler açılıyor.
I’ve been wanting to get more involved in the locaI theater scene. Maybe I’ll audition for a community production.
Yerel tiyatro sahnesine daha fazla dahil olmak istiyorum. Belki topluluk bir üretim için seçmelere katılırım.
The locaI food scene is amazing, with so many great restaurants and food trucks to choose from.
Yerel yemek sahnesi inanılmaz, seçim yapabileceğin çok sayıda harika restoran ve yemek kamyonu var.
The local fashion scene is constantly evolving, with designers experimenting with new styles and trends.
Yerel moda sahnesi sürekli gelişiyor, tasarımcılar yeni tarzlar ve trendler deniyorlar.
I’ve been really impressed by the local film scene. There are some amazing independent filmmakers in this city.
Yerel film sahnesinden gerçekten etkilendim. Bu şehirde harika bağımsız film yapımcıları var.