İngilizce’de long story short ne demek? Kısacası” , “uzun lafın kısası” gibi anlamlara gelmektedir. İngilizce’de karmaşık veya uzun bir konuyu kısaca özetlemektir. Gereksiz ayrıntıları veya teğetleri atlayarak kısa bir genel bakış veya sonuç sağlamanın bir yolu olarak kullanılır.
Örneğin:
Uh Iong story short, I got lost in the city and ended up missing my flight. (Uzun lafın kısası, şehirde kayboldum ve uçağımı kaçırdım.)
Bu ifade, resmi olmayan konuşmalarda, yazılı metinlerde ve hatta sunumlarda, bir hikayenin veya durumun tüm inceliklerine girmeden özünü yakalamak için yaygın olarak tercih edilir. Peki cümlede nasıl kullanılır?
Long story short, he borrowed money from everyone he knew and still couldn’t pay off his debts.
Uzun lafın kısası, tanıdığı herkesten borç para aldı ve yine de borçlarını ödeyemedi.
We faced numerous obstacles while organizing the event, but Iong story short, it was a huge success.
Etkinliği organize ederken sayısız engelle karşılaştık ama uzun lafın kısası, büyük bir başarıydı.
Long story short, I accidentally spilled coffee on my laptop, and now it won’t turn on.
Uzun lafın kısası, dizüstü bilgisayarıma yanlışlıkla kahve döktüm ve şimdi açılmıyor.
We had a series of setbacks during our road trip, but Iong story short, we still made it to our destination.
Yolculuğumuz sırasında bir dizi aksilik yaşadık, ancak uzun lafın kısası, yine de hedefimize ulaştık.
Long story short, I didn’t have time to finish the project before the deadline.
Uzun lafın kısası, projeyi teslim tarihinden önce bitirmek için zamanım olmadı.
After hours of negotiation, Iong story short, we managed to secure the deal.
Saatler süren müzakerelerden sonra, uzun lafın kısası, anlaşmayı sağlamayı başardık.
Despite a few setbacks aIong the way, Iong story short, we finally reached the summit of the mountain.
Yol boyunca birkaç aksiliğe rağmen, uzun lafın kısası, sonunda dağın zirvesine ulaştık.
Long story short, I fell in love with the city and decided to move there permanently.
Uzun lafın kısası, şehre aşık oldum ve kalıcı olarak oraya taşınmaya karar verdim.
I had a Iong day at work, but Iong story short, I managed to finish all my tasks.
İş yerinde uzun bir gün geçirdim ama uzun lafın kısası, tüm görevlerimi bitirmeyi başardım